Farkettim ki gün içinde en çok kullandığım kelime: "Hadi!"
İki anlamı var: Ya "Hadi yapalım", ya da "E hadi çocuklar! Çabuk olun" anlamında. İlki iten, ikincisi sıkan :))
Bugün Kayra giyinir gibi yapıp, aslında eli işte gözü oynaşta tavırları ile beni sabır testine tabi tutarken, farkettim ki kendimi "hadi" otomatiğine bağlamışım. Sonra sordum ona "Neden böyle yavaş hareket ediyorsun evlatcım?!" diye. Cevap verdi evladım: " Çünkü ben rahat bir insanım". Bu kadar basitti cevap.
"Peki bu durumda ben ne oluyorum?" dedim. "Zor annesin sen" dedi. Öylece kaldım. Yutmaya çalışırken bunu, aklıma geldi sordum: "Peki kimin annesi kolay sence?" dedim. "Kolay anne yoktur" dedi. Kesti attı.
Anneler zordur...
Bununla ilgili kitap yazarım ben, jenerasyonlar boyunca gözlemlerime dayanan.
Demek ki matruşkadan yine aynı kadın çıktı.
"If you don't eat yer meat, you can't have any pudding. How can you have any pudding if you don't eat yer meat?"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder