Onlar yattıktan sonra sohbetimiz devam etti. Şaraplarımızı içerken, bir ara gözüme kitaplıkta duran Hayyam'ın kitabı ilişti. Uzandım aldım ve okumaya başladık dörtlükleri. Sabahattin Eyüboğlu'nun arı türkçesi ile, safça anladığımız dörtlüklerden güzel meze olamazdı. Birkaçını paylaşıyorum.
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,
Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
*
Sarhoş oldum mu aklım azalır;
Ayıldım mı sevincim dağılır.
Ne sarhoş, ne ayık bir hal var ya?
En güzeli öyle yaşamaktır.
*
Toprak olup gitmişlere sorarsan
Ha gavur olmuşsun ha müslüman.
Kimler bu dünyada eğlenmemişse
Ötekinde yalnız onlar pişman.
*
Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi.
Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli.
Can gözünü açınca görüyor ki insan
En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.
*
En büyük söz Kuran bile
Arada bir okunur besmeleyle.
Kadehteyse öyle bir ayet var ki
Okur insan her zaman, her yerde.
----------------------------
Şerefe ve sağlığa kadeh kaldırdık. "Kadehteki ayetler" bitince babam gitti. Amma ve lakin gözlüğünü unutmuş... Ben getireyim hava alırım dedim. Gözlük bahane, İstanbul turu şahane!
Göztepe'ye bırakılan gözlük sonrası eve Kanlıca üzerinden gelmek ve akıllara ziyan güzellikteki İstanbul'u herkes çekildikten sonra doyasıya yaşamak, müziğimi stressiz bir ortamda keyifli bir sürüş ile dinlemek, Kanlıca'da hafif ürpererek denizi ve karşı kıyıyı seyretmek ( ama malesef kafeler kapandıkları için yoğurt yiyememek), en sevdiğim müziklerle amaçsız rota çizmek... Yaşam bu olmalı işte :)
Morlock muyum ben acaba?
Gecenin şarkısını seçmek zor oldu...
http://fizy.com/#s/1ldxh5
http://fizy.com/#s/1ldxh5
Gecenin şarkısı da yazın da içimi pırpır etti. Eski günler gözümde canlandı.
YanıtlaSilAtla gel bana. Yarımca İzmit arasında,söz seni gezdireceğim! Nooldu kamyoncularımıza?
Love will hopefully come through for all of us
Yaz Burcu, yaz! Sen yaz ki biz de sarap gibi yudum yudum icelim yazdiklarini!
YanıtlaSilAl benden de bir tane Hayyam dortlugu, en sevdiklerimdendir:
"Bu kadeh bir bedendir, cana gebe!
Bir yasemindir, erguvana gebe!
Hayir; yanlis; ne odur sarap ne bu:
Bir sudur, bir su ki yangina gebe!"